4 Nisan 2015 Cumartesi

sınavlarımnı verdikten veya verdiğimi zannettikten sonra kendimi çemberlitaşa doğru koşarken buldum.beni tatmin etmeyeceğini bildiğim halde o komedi filmine girdim.komikti,güldük. çıktığımda bir kere daha hatırladım dostum zézéyi.onun beni bırakışını yıllar sonra farkederek onun bırakılışını hatırladım.ve üzüldüm.yanımda arkadaşım vardı.gülümsedim.ve dedim ki insan yapar kendine ne yaparsa.başradığı da onundur başaramadığı da.oysa ki hiç arkasına sığınılacak bir sistem değildi çan.herksein çanı kendine.
erdemli olmaya kara verdimiydi insan yapardı.ama asıl meselydi erdemli olmadığını fark etmek.neydi ki erdem??insan bilmediği şeyi olmaya nasıl gayret gösterebilirdi ki?nerdeydi ki erdem gidip alaydık.yetkinleşeydik yavaş yavaş.müzikde nerdeydi?neresindeydi erdemin?zaman ve mekan neresindeydi müziğin?hiçbir yerinde.o zaman nasıl oldu da sıfır kere yanlış yaptı insan?işte burda yaptı yanlışı insan.sıfır kerenin sıfır kereliği müziğin hiçbir yerinde saklıydı.gözlerini kapadımıydı insan sıfırlar erdem hatalar notalar dökülüverirdi parmaklarından klavyeye.piyano çalar gibi yapardı ellerini ve dokunurdu tuşlara insan.ve yazardı ve yazardı yazamadığı söylemediği ne varsa.ve yazardı kendini.ve kanardı içi hayata insana ve erdeme...

Hiç yorum yok: